Daha once sitede gormedim. Paylasiyorum. Yazinin icinde puf noktalar da var. Bir goz atin derim.
Vedat Milor | Daha iyi bir Türk kahvesi mümkün
Vedat Milor | Daha iyi bir Türk kahvesi mümkün
Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
albati
Yeni Kahvesever
- Katılım
- 2 Kas 2014
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
Bunlar da ek kaynaklar olsun.
Vedat Milor » Mandabatmaz: İstanbul’da adam gibi kahve bulmak zor
https://www.youtube.com/watch?v=Ld__4rrMBsc
Bunlar da ek kaynaklar olsun.
Vedat Milor » Mandabatmaz: İstanbul’da adam gibi kahve bulmak zor
https://www.youtube.com/watch?v=Ld__4rrMBsc
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
Vedat milor dan olmasa da bu da güzel bir yazı. Ayrıca kek ve sufle yazılarını da tavsiye ederim.
Açık Bilim | Bilim yeterince heyecanlıdır...
Vedat milor dan olmasa da bu da güzel bir yazı. Ayrıca kek ve sufle yazılarını da tavsiye ederim.
Açık Bilim | Bilim yeterince heyecanlıdır...
MrFahrenheit
Emir OTLUOĞLU
- Katılım
- 18 Ocak 2015
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
Muhteşem bir blogmuş hocam
Kahveden başladım, kek, sufle, yumurta, tuz gidiyorum
Muhteşem bir blogmuş hocam
Kahveden başladım, kek, sufle, yumurta, tuz gidiyorum 
Yirgacheffe
Necdet Âgâh
- Katılım
- 8 Kas 2014
- Konum
- İstanbul
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
son birkaç senedir benim de takip ettiğim güzel bir blog
merak ve hobi ile yazılan yazılardan fazlasını içeriyor makaleleri
Muhteşem bir blogmuş hocam
son birkaç senedir benim de takip ettiğim güzel bir blog
merak ve hobi ile yazılan yazılardan fazlasını içeriyor makaleleri
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
Eski bir konu ama hortlatmadan edemedim.
Bu ülkede isim yapmakk demek, sınırın yok, istediğin gibi sallayabilirsin demek.
Video gizlidir uyarısından dolayı izleyemiyorum ama daha önce izlemiştim, Milor ve mandabatmazdaki büyük üstad(!) önce bize ballandıra ballandıra Türk kahvesinin taze çekilmiş olması gerektiğini, soğuk su ve düşük ısıda hazırlanması gerektiğini anlatıyorlar, sayın gurmemiz en iyi Türk kahvesinin de orada içileceğini belirtiyor.
Sonra yapımı seyrediyoruz, büyük üstad deterjan kolisi kadar bir yerden kimbilir ne zaman öğütülmüş kahveyi alıyor, semaverden sıcak su ekliyor (orayla ilgili başka bir videoda sıcak su ile yaptığı daha da belli) ve oksijen kaynağı gibi alev çıkaran bir zımbırtının üzerinde pişiriveriyor.
Kusura bakmayın, burası düzeyli bir forum ama, Milor gibiler uzman geçinip insanları salak yerine koyuyorlar ya, gerçekten kan beynime sıçrıyor.
Eski bir konu ama hortlatmadan edemedim.
Bu ülkede isim yapmakk demek, sınırın yok, istediğin gibi sallayabilirsin demek.
Video gizlidir uyarısından dolayı izleyemiyorum ama daha önce izlemiştim, Milor ve mandabatmazdaki büyük üstad(!) önce bize ballandıra ballandıra Türk kahvesinin taze çekilmiş olması gerektiğini, soğuk su ve düşük ısıda hazırlanması gerektiğini anlatıyorlar, sayın gurmemiz en iyi Türk kahvesinin de orada içileceğini belirtiyor.
Sonra yapımı seyrediyoruz, büyük üstad deterjan kolisi kadar bir yerden kimbilir ne zaman öğütülmüş kahveyi alıyor, semaverden sıcak su ekliyor (orayla ilgili başka bir videoda sıcak su ile yaptığı daha da belli) ve oksijen kaynağı gibi alev çıkaran bir zımbırtının üzerinde pişiriveriyor.
Kusura bakmayın, burası düzeyli bir forum ama, Milor gibiler uzman geçinip insanları salak yerine koyuyorlar ya, gerçekten kan beynime sıçrıyor.
beytbaba
Kavurucu
- Katılım
- 8 Ocak 2016
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
iyide mandabatmaz bu dediklerinin tam tersini yapıyor. sıcak suyla hazırlıyor orada çekmiyor ve çok hızlı pişiriyor. taze çekmek dışında zaten diğerlerini de doğru yapıyor. o kadar ince çekilmiş bir kahveyi yavaş yavaş hazırlamak mantığa aykırı. tadın acılaşmasından başka bir şeye yaramaz. bu söylediklerim taze nitelikli arabicalar için geçerli tabi. brezilyanın çeri çöpünü ister bir saat ister bir dakika pişir tadı aynı kötü.
iyide mandabatmaz bu dediklerinin tam tersini yapıyor. sıcak suyla hazırlıyor orada çekmiyor ve çok hızlı pişiriyor. taze çekmek dışında zaten diğerlerini de doğru yapıyor. o kadar ince çekilmiş bir kahveyi yavaş yavaş hazırlamak mantığa aykırı. tadın acılaşmasından başka bir şeye yaramaz. bu söylediklerim taze nitelikli arabicalar için geçerli tabi. brezilyanın çeri çöpünü ister bir saat ister bir dakika pişir tadı aynı kötü.
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
Denediğim çekirdekler: Yemen Mocha, Kolombiya Supremo
Düşük ısı, soğuk su (buzdolabından) kombinasyonuyla acılaşmıyor, 10-15 dakika arası sürede gayet güzel demleniyor.
Denediğim çekirdekler: Yemen Mocha, Kolombiya Supremo
beytbaba
Kavurucu
- Katılım
- 8 Ocak 2016
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
deneyeceğim tam süreci anlatır mısınız? 10 dakika mı 15 dakika mı? öğütme dereceniz, kullandığınız aletler falan süreçten kastım.
deneyeceğim tam süreci anlatır mısınız? 10 dakika mı 15 dakika mı? öğütme dereceniz, kullandığınız aletler falan süreçten kastım.
Son düzenleme:
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
Ya forumda ya da başka bir yerde şöyle bir yorum okumuştum, mantıklı da geldi. Kahveyi öğütürken ne kadar incelirse o kadar kısa sürede demlendiğiyle alakalı. French Press 5dk'ya kadar çıkabiliyor, dripler ve aeropress 3 dk civarı, espresso 25 sn (tabi basıncın etkisi de yadsınamaz). Bu sebeple türk kahvesini soğuk suyla hazırlamak demleme süresini ciddi artırdığı için istenmeyen tatların da ortaya çıkabileceği yorumu vardı. Bana da mantıklı gelmişti açıkçası, o zamandan beri soğuk suyla pek hazırlamıyorum. O an keyfime göre değişiyor ama genelde ılık veya sıcak su kullanıyorum.
Ya forumda ya da başka bir yerde şöyle bir yorum okumuştum, mantıklı da geldi. Kahveyi öğütürken ne kadar incelirse o kadar kısa sürede demlendiğiyle alakalı. French Press 5dk'ya kadar çıkabiliyor, dripler ve aeropress 3 dk civarı, espresso 25 sn (tabi basıncın etkisi de yadsınamaz). Bu sebeple türk kahvesini soğuk suyla hazırlamak demleme süresini ciddi artırdığı için istenmeyen tatların da ortaya çıkabileceği yorumu vardı. Bana da mantıklı gelmişti açıkçası, o zamandan beri soğuk suyla pek hazırlamıyorum. O an keyfime göre değişiyor ama genelde ılık veya sıcak su kullanıyorum.
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
Türk kahvesi konusuna yazmıştım, buraya tekrar kopyalıyorum, yalnız süre konusunda esnek olmak gerektiği hususunda güncelleme yapayım, çünkü Yemen ile 15 dk. ideal oluyordu, Kolombiya'da 11-12 dakikayı geçmemek gerekti. Öğütmeyi Sözen ile vida sonuna kadar sıkılı yapıyorum, ki aslında Sözen bile yeterli inceliği sağlayamıyor.
Bir not daha: Bu aralar French Press tercih ettiğim için Türk Kahvesi çekirdek arayışlarıma ara verdim ama Kolombiya Supremo TK olarak pek hoşuma gitmedi açıkçası, Yemen Mocha piyasaya göre biraz ucuzu ve hafif bayatlamış olmasına rağmen TK için güzeldi..
---
Eski konuyu sağlam bir şekilde hortlatmış olacağım ama...
Ben birkaç ay öncesine kadar granül kahvemsileri kahve niyetine içen birisiydim ve Türk kahvesi sevmezdim. Çünkü tadı su gibi, aroması keyifsiz gelirdi ama bunun nedeninin bana kahve diye verilenlerin Kurukahveci Mehmet Efendi ve diğerleri gibi 35. kalite ve bayatın bayatı şeyler olduğunun farkında değildim.
Bir gün nedensiz bir şekilde canım Türk kahvesi tarzında kahve içmek istedi, üşenmedim gittim kuruyemişçiden taze çekilmiş kahve aldım ve milletin yaptığı şekilde yaptım. Sonuç daha güzel ve neskafeye tercih edilecek bir kahveydi. Bu şekilde iki üç gün keyfim yerindeyken aynı kahveden zevk almamaya başlayınca kaçınılmaz olarak Google Amcaya danıştım ve öğrendim ki çekilmiş kahvenin bayatlaması günlerle değil dakikalarla ifade edilirmiş.Üstelik Türk kahvesi olarak kullanılan çekirdekler çöpten bir durak önce inen süprüntülermiş...
Kaçınılmaz olarak bir adet Sözen edindim ve Yemen Mocca çekirdek aldım ( İşime yarayan bilgilerin çoğunluğunu buradan edindiğimi özellikle belirteyim) ve şimdi kahve içimi çok daha keyifli hale geldi.
Halen ona devam ediyorum ama aldığım kahve siparişle kavrum değilmiş ve homojen bir kavurma olmamış, çok da beklentimi karşılamadı (biraz ucuz etin yahnisi olayı)
Hevesle yeni sipariş ettiğim Colombia Supremo çekirdeklerimi bekliyorum, bakalım nasıl olacak...
Tabii bu süreçte kendimce, damak tadıma uygun gelen bir pişirme tekniği geliştirmiş oldum, ya da geliştirmek çok iddialı oldu, belirledim diyelim.
Şöyle ki,
Öncelikle belirteyim, klasik fincanlarının miktarı keyif alma anlamında yetmiyor, çay fincanı olan büyük fincanlardan kullanıyorum ve bakır cezve edinmedim, gerektiğinden de pek emin değilim.
Cezve işlem kolaylığı için kahve yarıda kalacak kadar büyük olmalı, miktar konusunda gram bazında hassasiyete gerek duymuyorum, çekirdekten çekirdeğe değişecek sanırım ama şu anda 3.5-4 tatlı kaşığı çekirdek kullanıyorum,
Cezveye kahveyi ve buzdolabından çıkan soğuk suyu koyup, 20-30 saniye fazla başını döndürmeden, nazikçe karıştırarak ilk özleşmeyi sağlıyorum, daha sonra ocağın en küçük gözünde kısık ateşte pişirmeye başlıyorum, 3-5 dakika sonra cezveyi tutup üst kısmı dalgalanacak, yüzeyi alt üst olacak şekilde 2-3 kere sağa sola kısa hareketlerle silkeliyorum, böylece yüzeydeki kahve katmanının çoğu kahve suyuna karışıyor, kalanlar da köpüğü oluşturuyor ve ondan sonra cezveyle işim bitiyor, toplam 15 dakika sonra ocaktan alıyorum.
Benim için hazır olduğunun göstergesi, yüzeydeki ilk ploplama
Yani aynı lavların fokurdaması gibi ilk ploplama olduğunda derhal ocaktan alıyorum ve kahve kaynamamış oluyor.
Burada önemli olan ateşin seviyesini belirlemek, eğer 15 dakikada hala ploplamıyorsa altı çok kısık, 5-10 dakikada plopluyorsa çok açık demek, kaynadıysa geçmiş olsun, o kahve sizlere ömür ama hala ploplamadıysa biraz altını açarak sürenin uzamamasını sağlıyorum ( daha uzun süreleri denedim, ısı yükselmese bile acılaşma başlıyor)
Ve acı bir şey içmek istemiyorsanız öyle çok bilmişlerin hava atarak anlattığı gibi bir taşım, iki taşım falan asla kaynamamalı, ilk plop pişti demek. Soğuk su ve kısık ateş kombinasyonu kahveyle suyun iyi özleşmesini (demlenmesini) sağlayan 15 dakikalık süre boyunca yanıp acılaşmasını önlüyor.
Ben bu şekilde, tam sevdiğim şekilde, yoğun gövdeli ve içimli, kahve ruhunu da koruyan bir kahve elde ediyorum.
Önemle belirteyim ki, ben ne kahve uzmanı, ne barista ve hatta ne de kahve içiminde tecrübeli birisiyim. Hatta dediğim gibi neskafeyi kahve zannedip içmeyi bırakalı daha birkaç ay oldu, o nedenle kendimce tekniğim bir "doğrusu budur" ukalalığı olarak alınmasın, kendi zevkime göre yapım şeklimi yazdım sadece.
Herkese kahve keyifli günler dilerim
Türk kahvesi konusuna yazmıştım, buraya tekrar kopyalıyorum, yalnız süre konusunda esnek olmak gerektiği hususunda güncelleme yapayım, çünkü Yemen ile 15 dk. ideal oluyordu, Kolombiya'da 11-12 dakikayı geçmemek gerekti. Öğütmeyi Sözen ile vida sonuna kadar sıkılı yapıyorum, ki aslında Sözen bile yeterli inceliği sağlayamıyor.
Bir not daha: Bu aralar French Press tercih ettiğim için Türk Kahvesi çekirdek arayışlarıma ara verdim ama Kolombiya Supremo TK olarak pek hoşuma gitmedi açıkçası, Yemen Mocha piyasaya göre biraz ucuzu ve hafif bayatlamış olmasına rağmen TK için güzeldi..
---
Eski konuyu sağlam bir şekilde hortlatmış olacağım ama...
Ben birkaç ay öncesine kadar granül kahvemsileri kahve niyetine içen birisiydim ve Türk kahvesi sevmezdim. Çünkü tadı su gibi, aroması keyifsiz gelirdi ama bunun nedeninin bana kahve diye verilenlerin Kurukahveci Mehmet Efendi ve diğerleri gibi 35. kalite ve bayatın bayatı şeyler olduğunun farkında değildim.
Bir gün nedensiz bir şekilde canım Türk kahvesi tarzında kahve içmek istedi, üşenmedim gittim kuruyemişçiden taze çekilmiş kahve aldım ve milletin yaptığı şekilde yaptım. Sonuç daha güzel ve neskafeye tercih edilecek bir kahveydi. Bu şekilde iki üç gün keyfim yerindeyken aynı kahveden zevk almamaya başlayınca kaçınılmaz olarak Google Amcaya danıştım ve öğrendim ki çekilmiş kahvenin bayatlaması günlerle değil dakikalarla ifade edilirmiş.Üstelik Türk kahvesi olarak kullanılan çekirdekler çöpten bir durak önce inen süprüntülermiş...
Kaçınılmaz olarak bir adet Sözen edindim ve Yemen Mocca çekirdek aldım ( İşime yarayan bilgilerin çoğunluğunu buradan edindiğimi özellikle belirteyim) ve şimdi kahve içimi çok daha keyifli hale geldi.
Halen ona devam ediyorum ama aldığım kahve siparişle kavrum değilmiş ve homojen bir kavurma olmamış, çok da beklentimi karşılamadı (biraz ucuz etin yahnisi olayı)
Hevesle yeni sipariş ettiğim Colombia Supremo çekirdeklerimi bekliyorum, bakalım nasıl olacak...
Tabii bu süreçte kendimce, damak tadıma uygun gelen bir pişirme tekniği geliştirmiş oldum, ya da geliştirmek çok iddialı oldu, belirledim diyelim.
Şöyle ki,
Öncelikle belirteyim, klasik fincanlarının miktarı keyif alma anlamında yetmiyor, çay fincanı olan büyük fincanlardan kullanıyorum ve bakır cezve edinmedim, gerektiğinden de pek emin değilim.
Cezve işlem kolaylığı için kahve yarıda kalacak kadar büyük olmalı, miktar konusunda gram bazında hassasiyete gerek duymuyorum, çekirdekten çekirdeğe değişecek sanırım ama şu anda 3.5-4 tatlı kaşığı çekirdek kullanıyorum,
Cezveye kahveyi ve buzdolabından çıkan soğuk suyu koyup, 20-30 saniye fazla başını döndürmeden, nazikçe karıştırarak ilk özleşmeyi sağlıyorum, daha sonra ocağın en küçük gözünde kısık ateşte pişirmeye başlıyorum, 3-5 dakika sonra cezveyi tutup üst kısmı dalgalanacak, yüzeyi alt üst olacak şekilde 2-3 kere sağa sola kısa hareketlerle silkeliyorum, böylece yüzeydeki kahve katmanının çoğu kahve suyuna karışıyor, kalanlar da köpüğü oluşturuyor ve ondan sonra cezveyle işim bitiyor, toplam 15 dakika sonra ocaktan alıyorum.
Benim için hazır olduğunun göstergesi, yüzeydeki ilk ploplama
Yani aynı lavların fokurdaması gibi ilk ploplama olduğunda derhal ocaktan alıyorum ve kahve kaynamamış oluyor.
Burada önemli olan ateşin seviyesini belirlemek, eğer 15 dakikada hala ploplamıyorsa altı çok kısık, 5-10 dakikada plopluyorsa çok açık demek, kaynadıysa geçmiş olsun, o kahve sizlere ömür ama hala ploplamadıysa biraz altını açarak sürenin uzamamasını sağlıyorum ( daha uzun süreleri denedim, ısı yükselmese bile acılaşma başlıyor)
Ve acı bir şey içmek istemiyorsanız öyle çok bilmişlerin hava atarak anlattığı gibi bir taşım, iki taşım falan asla kaynamamalı, ilk plop pişti demek. Soğuk su ve kısık ateş kombinasyonu kahveyle suyun iyi özleşmesini (demlenmesini) sağlayan 15 dakikalık süre boyunca yanıp acılaşmasını önlüyor.
Ben bu şekilde, tam sevdiğim şekilde, yoğun gövdeli ve içimli, kahve ruhunu da koruyan bir kahve elde ediyorum.
Önemle belirteyim ki, ben ne kahve uzmanı, ne barista ve hatta ne de kahve içiminde tecrübeli birisiyim. Hatta dediğim gibi neskafeyi kahve zannedip içmeyi bırakalı daha birkaç ay oldu, o nedenle kendimce tekniğim bir "doğrusu budur" ukalalığı olarak alınmasın, kendi zevkime göre yapım şeklimi yazdım sadece.
Herkese kahve keyifli günler dilerim
beytbaba
Kavurucu
- Katılım
- 8 Ocak 2016
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
borayz
teşekkür ederim. elimden geldiğince deneyeceğim.en azından dereceyle bakalım ilk plop kaç derecede oluyor pişti dediğimiz kaç dereceymiş merak ettim. ben şuana kadar en iyi sonucu arçelik telve makinasında aldım. en kısa sürede de o pişiriyor. ama sıcak suyla pişiriyorum. pişirmeden çok az karıştırıyorum kahvenin tüm tanelerinin suya dokunması için.
borayz
teşekkür ederim. elimden geldiğince deneyeceğim.en azından dereceyle bakalım ilk plop kaç derecede oluyor pişti dediğimiz kaç dereceymiş merak ettim. ben şuana kadar en iyi sonucu arçelik telve makinasında aldım. en kısa sürede de o pişiriyor. ama sıcak suyla pişiriyorum. pişirmeden çok az karıştırıyorum kahvenin tüm tanelerinin suya dokunması için.
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
Soğuk demleme süreleri saatler sürebiliyor (hatta sürmesi gerekiyor) ve gece boyu soğuk suyla demlenen kahve hiç acı olmayabiliyor. Zira basınç ve öğütme inceliği gibi suyun sıcaklığı da ekstraksiyon üzerinde etkili.
Ya forumda ya da başka bir yerde şöyle bir yorum okumuştum, mantıklı da geldi. Kahveyi öğütürken ne kadar incelirse o kadar kısa sürede demlendiğiyle alakalı. French Press 5dk'ya kadar çıkabiliyor, dripler ve aeropress 3 dk civarı, espresso 25 sn (tabi basıncın etkisi de yadsınamaz). Bu sebeple türk kahvesini soğuk suyla hazırlamak demleme süresini ciddi artırdığı için istenmeyen tatların da ortaya çıkabileceği yorumu vardı. Bana da mantıklı gelmişti açıkçası, o zamandan beri soğuk suyla pek hazırlamıyorum. O an keyfime göre değişiyor ama genelde ılık veya sıcak su kullanıyorum.
Soğuk demleme süreleri saatler sürebiliyor (hatta sürmesi gerekiyor) ve gece boyu soğuk suyla demlenen kahve hiç acı olmayabiliyor. Zira basınç ve öğütme inceliği gibi suyun sıcaklığı da ekstraksiyon üzerinde etkili.
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
O derneğin araştırmasını okudum, daha doğrusu ilk seferinde çelişkilerinden dolayı yarım bırakıp sonradan tamamladım.
"Kahvenin Kaynağı
Geleneksel olarak Arabica cinsi çekirdeklerin kullanılmasına rağmen çok yüksek kaliteli olmak koşulu ile farklı çekirdekler de kullanılabilir."
Yani Rio Minas Gr.3 çöpünün yerine ancak çok yüksek kaliteli çekirdek koyabilirmişiz
..
"kavrulma işlemi ilk piroliz (ilk çatlama) seviyesinde veya hemen sonrasında son bulmalıdır. Kavrulma derecesine nasıl varılacağına dair bir sınırlama yoktur. Her türlü kavurma profili kullanılabilir. Ancak aşağıda belirtilen açıklayıcı maddeler kesinlikle uygulanmalıdır"
Piroliz benim bildiğim sanayide kullanılan bir terimdir, kahve dünyasında bunun adı first cracktır.
Ayrıca ilk çıtlamada bitirilmiş kavrumu sokaktaki adama Türk kahvesi diye içirin, ekşimiş diye geri tükürür
..
"Saklama: Esas olan en kısa zamanda çekilen Türk Kahvesinin pişirilmesi olmak ile birlikte, çekilen Türk Kahvesinin hava, ışık ve nem almayan bir kavanozda tutulması ve aynı gün içinde tüketilmesi önerilir. Aynı kural vakumlu ambalajlar açıldıktan sonra da geçerlidir."
Vakumlu ambalajın öğütülmüş kahveyi taze tuttuğunu zannedenlere zaten söyleyecek bir şey yok
..
Dolayısıyla, halkımız orada yazılanların rehberliğinde Kuru Bir Şeyci Mehmet Efendi başta olmak üzere tonu 2.000 dolarlık Brezilya çöpünün yüz gramını 1 dolara satanların mallarını kahve zannetmektedir
O derneğin araştırmasını okudum, daha doğrusu ilk seferinde çelişkilerinden dolayı yarım bırakıp sonradan tamamladım.
"Kahvenin Kaynağı
Geleneksel olarak Arabica cinsi çekirdeklerin kullanılmasına rağmen çok yüksek kaliteli olmak koşulu ile farklı çekirdekler de kullanılabilir."
Yani Rio Minas Gr.3 çöpünün yerine ancak çok yüksek kaliteli çekirdek koyabilirmişiz
..
"kavrulma işlemi ilk piroliz (ilk çatlama) seviyesinde veya hemen sonrasında son bulmalıdır. Kavrulma derecesine nasıl varılacağına dair bir sınırlama yoktur. Her türlü kavurma profili kullanılabilir. Ancak aşağıda belirtilen açıklayıcı maddeler kesinlikle uygulanmalıdır"
Piroliz benim bildiğim sanayide kullanılan bir terimdir, kahve dünyasında bunun adı first cracktır.
Ayrıca ilk çıtlamada bitirilmiş kavrumu sokaktaki adama Türk kahvesi diye içirin, ekşimiş diye geri tükürür
..
"Saklama: Esas olan en kısa zamanda çekilen Türk Kahvesinin pişirilmesi olmak ile birlikte, çekilen Türk Kahvesinin hava, ışık ve nem almayan bir kavanozda tutulması ve aynı gün içinde tüketilmesi önerilir. Aynı kural vakumlu ambalajlar açıldıktan sonra da geçerlidir."
Vakumlu ambalajın öğütülmüş kahveyi taze tuttuğunu zannedenlere zaten söyleyecek bir şey yok
..
Dolayısıyla, halkımız orada yazılanların rehberliğinde Kuru Bir Şeyci Mehmet Efendi başta olmak üzere tonu 2.000 dolarlık Brezilya çöpünün yüz gramını 1 dolara satanların mallarını kahve zannetmektedir
spongio
Yeni Kahvesever
- Katılım
- 4 Ocak 2015
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
Home-baristada ve pek cok yurtdisi forumunda sıcak su ile türk kahvesi hazırlıyorlar. Şok olmuştum.
Ayrıca büyük bir yanılgı da şu türk kahvesi hiçbir zaman kaynamaz. Fokurdadığı noktada (tam hatirlamamakla beraber) 90 derece civarıdır.
Ayrıca yavaş pişirilmesinin de doğru olmadığını düşünüyorum. İnceldikçe pişirim süresi kısalmalı.
Home-baristada ve pek cok yurtdisi forumunda sıcak su ile türk kahvesi hazırlıyorlar. Şok olmuştum.
Ayrıca büyük bir yanılgı da şu türk kahvesi hiçbir zaman kaynamaz. Fokurdadığı noktada (tam hatirlamamakla beraber) 90 derece civarıdır.
Ayrıca yavaş pişirilmesinin de doğru olmadığını düşünüyorum. İnceldikçe pişirim süresi kısalmalı.
Cevap: Vedat Milor' dan Turk Kahvesi Yazisi
Tamamen soğuk (buzdolabı) suyla yaptığınızda uzun pişirme süresinden kaynaklanan acılaşmayı engellemiş oluyorsunuz.
Diyeceksiniz ki risk almaya ne gerek var, ısınmış suyla çabucak pişirin, olsun bitsin...
Şöyle bir durum var, uzun sürelerde yanmadan demlenen Türk kahvesinin özleşmesi güçlü oluyor ve bence buna değiyor.
Tabii ki kişiden kişiye değişebilir
Tamamen soğuk (buzdolabı) suyla yaptığınızda uzun pişirme süresinden kaynaklanan acılaşmayı engellemiş oluyorsunuz.
Diyeceksiniz ki risk almaya ne gerek var, ısınmış suyla çabucak pişirin, olsun bitsin...
Şöyle bir durum var, uzun sürelerde yanmadan demlenen Türk kahvesinin özleşmesi güçlü oluyor ve bence buna değiyor.
Tabii ki kişiden kişiye değişebilir