Ülkemizde kahve yetiştirme çalışmaları

Antalyadan Nizamettin Bey’in haberini paylaşmak istiyorum sizlerle, umarım yerli çekirdekler alıp severek tüketebileceğimiz günleri görebiliriz

Ne yazık ki o günler görülemeyecek.

Örtü altında kontrollü klimatik şartlarda bir bitkiden 3-5 ürün almak başka, bunu fizibl ve sürdürülebilir olarak tarımsal faaliyet haline çevirmek başka.
Muzdu, kiwiydi, papaya ya da pepinoydu eyvallah da, kahve işi olmaz.

Türkiye'de kahve yetiştirmek, bundan verim almak teorik olarak,pratik olarak pek mümkün değil, iklim uygun değil, isterseniz milyarlarca dolar para harcayin, imkansız bir şey bu. bu tarz girişimler tamamen havanda su dövmek..

Öyle bir süreç var ki, mars ta bitki yetiştirme üzerine çalışıyorlardı ve bunu başaracaklar, bırakın Antalya'yı Kars'ta bile kahve yetiştirilebilecek. Çin Afrika çöllerini dünyanın tarım arazisi haline getirecek. Ancak yapay şartlar altında yetiştirilen ürün ne kadar kaliteli olur orası muamma.

Her atölyede umarım yetişmez diyerek paylaştığım konu.
Bu gerçekleşirse ciddi oranda küresel ısınmanın etkilerini yaşar, tarım çeşitliliğimiz değişir ve çok büyük sıkıntılar yaşarız diye düşünüyorum.

Zamanla çok büyük dönüşüm gerçekleşecek, olumlu tarafından etkilenen de çok olacak, olumsuz tarafından da. Umarım toplum olarak olumsuz yönden mümkün olduğunca az etkileniriz.

Ticari seviyede bir üretim yok elbette, fakat fikri bile heyecan veriyor. Ankara Kahve Festivali'nde ülke topraklarında yetiştirilen ilk kahveyi içme şansını buldum. Çok zayıf bir tat profili vardı fakat yine de tarihî bir an yaşamak güzeldi.

Açıkçası desteklenmeli mi konusunda şüphelerim olan bir girişim.
Ülkedeki mevcut su fakirliği ve bunun giderek artacak olduğu gerçeği varken aslen tropikal iklim koşullarına ait bir bitkiyi yapay sulama ile bizim kurak topraklarımızda yetiştirmenin maliyetini de düşünmek ve araştırmak lazım.
İç anadoluda yıllardır yapılan şeker pancarı üretiminin iç anadoluyu daha da kuraklaştırdığı gibi bir gerçek varken özellikle

Su sorunu gelişen teknoloji ile çözüleceğini düşünüyorum ama bu yapay ortamlarda ürünlerin niteliğinin aynı kalmayacağı beni korkutuyor. Serada üretilen hiç bir üründen tarlada yetişen ürün lezzeti alamıyorum. Doyurur mu, ihtiyacı giderir mi evet ancak lezzet tatmini sağlar mı? Maalesef evet artık onu da sağlıyorlar. Yapay aroma ile sera domatesine lezzet ve koku kazandırıyorlar. İnfuse ve Co-fermanted gibi yöntemlerle de kahvelere farklı aromalar kazandırılarak alışkanlıklarımızı degistirecekler. Bizim değişmezse bile sonraki neslin değişecek.

Ya arkadaşlar, bu zıkkımı teknik olarak Antartikada da yetiştirir, ürün alırsınız. Mesele o değil. Yukarıda dediklerimi tekrar edeyim, fizibl, sürdürülebilir ve ek olarak çevreye en az zarar verecek şekilde olacaksa bu iş, eyvallah. Olur mu? Olmaz. Olur da olmaz.

Bir garip niş örnek: Elin manyağı %100 kontrollü klimatik şartlarda çatı arasında ot yetiştiriyor ya. Her şey bilgisayar kontrollü. Ekimi takiben kaç gün, kaç saat sonra ne kadar hasat yapılacağı belli... İvit, yetiştiriyor. Ama kahvenin fiyatı beş on dolar arası dolanırken o manyağın yetiştirdiğinin kilosuna bir deste "yeşil" veriyorlar. Fizibl mi? Evet, acayip hemi de. Sürdürülebilir mi? DEA tepelerine binene kadar. ÇEvreye zararı var mı? Muhtemelen mikro (hatta genel kahve tarımı ile karşılaştırılırsa değil mikro ya da nano, kuantum olur) ölçekte ihmal edilebilir ama ölçek büyürse işler değişir.

Valla, "takibi bırak" butonuna tıklayıp uzarım bu diyerlardan. Aksi durumda konu tarım politikalarından, ülkenin içinden nasıl geçildiğine kadar gider, gerilir ortam. Neysse, amıcalar Antalyanın sıcağında eğlensinler, hobileri ile takılsınlar.

marjinalist' Alıntı:

Öyle bir süreç var ki, mars ta bitki yetiştirme üzerine çalışıyorlardı ve bunu başaracaklar, bırakın Antalya'yı Kars'ta bile kahve yetiştirilebilecek. Çin Afrika çöllerini dünyanın tarım arazisi haline getirecek. Ancak yapay şartlar altında yetiştirilen ürün ne kadar kaliteli olur orası muamma.

Genişletmek için tıkla ...

Ne karsta ne antalyada kahve yetiştiremezsiniz, uzay teknolojisi boyutunda para harcasanız da olmaz.Sizin yaklaşımız ütopik geliyor bana. Serada yetiştireceğiniz kahve de kahve olmaz, o artık başka bir şeydir. İnsanlar robustaya tahammül edemiyor, seradan çıkacak şeye tenezzül bile etmez. Bugün iklim krizinden dolayı kahve fiyatları yükseliyor, yükseliş en temel nedeni bu.Bu iklim krizini besleyen şeylerden biri de bahsettiğiniz ütopik yaklaşımlar, karsta kahve yetiştirmeye ne türkiyenin ne dünyanın ihtiyacı var. Sera da kahve olmaz, serada domates olur.

Türkiye açık iklimi kahve yetiştirmeye uygun değil, imkansız bu. Bu tarz girişimleri destekleyenlerden biri de kurukahveci mehmet, en kalitesiz ve kurtlu çekirdekleri kalite diye pazarlayan bir firmanın daha kalitesiz bir şey için çırpınması tesadüf değil.

Kahve neden türkiyede yetişmez ve seradan çıkacak kahve neden kahve değildir ?

Şimdi standart bir marketten ticari bir çekirdek alın onu 3-4 yıl bir yerde bekletin, sonra onu içmeyi deneyin, seradan çıkacak kahvenin tadı ve verimi odur.

Kahve için en önemli kriterler, iklim, yükseklik, nem. Kahve için gerekli enlem ve boylamların dışında türkiye.
Genel olarak;
1.Kahve genelde 15- 25 derece sıcaklık ve sabit bir sıcaklıkta yetişebilir. Nemli ve daha doğru bir ifadeyle ılıman iklim gerekir. Türkiye'de sıcaklık hemen hemen her yerde kışın 0 derece altına düşer yazın 40 dereceleri aşar.
2.Düzenli bir yağış ister kahve, türkiye'de yağış düzenli değildir.
3.Rakım olarak yüksek rakimlardaki kahve daha kalitelidir, türkiye'de o rakımı bulmak kolay ama o iklim şartları sağlamak imkansiz.
4. Ve en önemli noktalardan birine geldi, toprak yapısı, organik yapıdan zengin, volkanik toprak asidik toprak gerekir, türkiye'de bu topraklar çok sınırlı, bulsan bile iklim şartları yine uygun değil, panama bölgesinde neden kaliteli kahve çıkıyor toprak yapısını bi araştırın bence.

Bu yazdıklarım ülke eleştirisi değil yanliş anlaşılmasın, ben ülkeme bayılan bir adamım.
Farklı bir konu ama türkiye ikliminin ne kadar dengesiz olduğunun anlaşılması içn bir örnek daha vereyim; türkiye kayısı üretiminde dünya lideridir. Bu yıl yaşanan iklim krizinden dolayı üretim çok ciddi anlamda düştü, fiyatlar fırladı. Türkiye ve dünyada bu tarz iklim değişimleri çok sık oluyor, 2 yıl önce akdeniz havsasında yaşanan sıcaklık dalgalanması italya ve ispanya'daki zeytin üretimini çok kötü etkilemişti, türkiye etkilendi ama onlar kadar etkilenmedi ve dünya zeytin üretiminde o dönem liderliği türkiye almıştı, ama bir markalaşma olmadığı için yine italya veispanya bizden aldıkları zeytinden daha çok kar etti.. naçizane biraz bazı şeyleri anlatmak istedim

Bence bilimi ve tüketici tercihlerini çok hafife alıyorsunuz. İnsanoğlu yıllarca en kötü çekirdeklerden üretilen granül kahveleri tüketti. Hâlâ çoğunluk o kahveleri tüketiyor. Bir çok yapay aroma ile zibilyon çeşit kahve katkılı ürünü kaliteli sanarak içen insan sayısı, kahveden anlayan insan sayısının çok daha üzerinde. Üreticiler tüketici tercihlerini bildikleri için planlamalarını ona göre yapıyorlar. Sanayide üretilen balı, havuzda üretilen balığı, kabak aşılı karpuzu ve birçok benzer örneği sorgulamadan tüketiyorlar. 20 yıl önce içtiğim salepi hiçbir yerde içemiyorum artık. Ama salep üretimine baktığınız zaman üretimi de tüketimi de artıyor. Keza Akdeniz ve Ege de her yer zeytin ağacı oldu ama bence eski kalite yok. İsrail çöllere zeytin ağacı dikiyor. Muz seraları Ispartaya kadar uzamış durumda.
https://www.seawatergreenhouse.com/projects.
Linkteki gibi projeler hızla artıyor.
Neyse konu çok dağılıyor.
Biraz kafa dağıtalım @Timuri biraz renklendirebilir sanırım burayı.
Ben değişik birşey atayım affınıza sığınarak.